Pabucumun Ajanı 2 - Asude || 17. KCBT || Alıntılar, Çekiliş
Eveet :) Ön okuma postumdan sonra da bugün alıntıla postumla karşınızdayım :) Bana en güzel gelen, bazen duygulandığım bazen de güldüğüm yerleri sizlerle paylaşıcam... Ama... Asude hayranlarını biliyoruz, o yüzden benim gözümden kaçan sizin çok beğendiğiniz alıntıları da bu postun altına bekliyorum :)
Yasemin keyifle takıldı ona. "Aman Allah'ım, resmen yılbaşında dağıtılan donlar gibi kıpkırmızı oldun!"
... "Aksine, eğer çekip gidersen eminim bütün dünyayı zavallı insanlığın başına yıkmak pahasına seni alıp getirir."
"Yapar mı gerçekten?"
"Benim gördüğüm Tuna Üstüner galaksiyi bile ters yüz edebilir."
"Benim için mi yani?"
"Senin için... Piyasko Birlik Başkanı, uslanmaz, dağınık, paspal, geveze ve kesinlikle yırtık Deniz Üstüner için."
"Böyle diyince kendimden nefret ettim, Yaso"
"Senin de yerin burası. Yatağın değil, benim göğsümün sol tarafı... Yerin sadece burası. Anladın mı?"
P.S. Bu Tuna da isteyince romantik oluyo haa :P
Bir ölü gibi hissediyordum. Hissetmiyordum aslında boğuluyordum sadece. Sıcaktan değil, onsuzluktan...
O adam benim ciğerlerimle eş değerdi. Benim nefesimdi.
O an inat edeceğim tek şey onu sevmeye devam etmemdi. Yüzyıllar geçse de, kasırgalar vursa da, depremler yerle bir etse de bu inadımdan vazgeçemeyecek kadar derindi sevgim. Çoktan esir olmuştum ve Tuna Üstüner her hareketiyle esaret prangama bir kilit daha vuruyordu. Dünyanın görebileceği en gönüllü köleydim.
...benim bağımlılığım Tuna Üstüner isimli bir uyuşturucuydu.
Aşk, su içmeyi unutmak, peynirle patlıcanı karıştırmak, sabah uyanınca Acaba bugün gelecek mi? diye düşünmek ya da en sevdiğin dizinin saatini kaçırmaksa, fena halde aşık olmuş demekti.
Edi ile Büdü, Batman ile Robin, sucuk ile yumurta nasıl ayrılmaz ikiliyse, Deniz ile Yasemin de öyleydi.
"Aslında gerçekte o kadar soğuk değil. Sıcak biri. Ona sarıldığımda ısınıyorum bile."
"Kızım, sanki soba borusundan bahsediyorsun! Ona sarıldığında ne olduğundan bana ne? Ben adamın karakterini soruyorum...
"Özür dilerim," dedi inleyerek. "Seni seviyorum... Tüm aptallıklarım sadece seni sevdiğim için."
"En çok hangi rengi seviyorsun?"
"Mavi."
"Neden mavi?"
"Deniz mavidir de ondan."
"Benim en sevdiğim renk ise zümrüt yeşili... Gözlerinin rengi," dedim kısık bir sesle. "Sonra bir de siyah var; saçlarının rengi..."
"Ve pembe," diyen Tuna, tutkulu sesiyle sözümü kesti. "Dudakların," dedi bakışını dudaklarıma kaydırarak. "Ve beyaz var, ürperen tenin. Sonra kahve... Saçlarının yeni rengi. Ama en çok da kırmızı var. Seni öptüğümde yanakların..."
..."Sen tam olarak bir hapishanedesin. Benim himayemde ömür boyu bir mahkum olarak kalacaksın. Bana rastladığın için bu senin cezan!"
Aklıma gelen ilk şeyi söyledim. "Bu ancak benim ödülüm olur."
a Rafflecopter giveaway
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder