7 Ağustos 2014 Perşembe

Duygu - Işıl Parlakyıldız || 13. KCBT || Yorum


Kitabın Adı:
Duygu
Sayfa Sayısı: 662
Yayınevi: Müptela Yayınları
Fiyatı: 
 25
GR Puanı: 4.67/5
Puanım:4/5


Anne sıcaklığı, baba emniyeti olmayan bir dünyada ayakta kalmaya çalışan kırılganlık abidesiydi Duygu. Üç yoldaşı vardı onu taşıyan. "Develerim" derdi onlara. O develer ki İstanbul'un en arızalı tipleriydi. Her ne kadar bela makinesi olsalar da Duygu için tek bir gerçek vardı;


"Bekir candı, Ali kandı, Sedat aşktı." 

Ve hayat onlar için bir duadan ibaretti. İyiyim…iyiyiz… biz hep iyi oluruz. Güçlü olmayı en zorlu yollarda öğrenmiş dev bir çınardı Sedat. Hayatta yorulmuş, aşktan ?çoktan vazgeçmişti. Yüreğini ördüğü çelik duvarlar arasına saklamış acımasız bir adamdı o. Acılarla ?atılmış düğümlerin arasında filiz verebilir miydi aşk? Meleği şeytana döndürüp, şeytanın ruhunu ele geçirebilir miydi aşk?


Kitap Canavarları olarak tur kapsamında bu sefer Duygu kitabını inceledik. Kapağıyla, kalitesiyle öncelikle bir dikkatimi çekti Duygu. Sonra kalın kalın böyle ooh yaşasın dedim.

Ama kitabın başında bu duygum yer değiştirdi. İlk başlarda olayı anlamadım, Sedat biraz fazla sert geldi (kızı dövmesi falan falan) dedim 660 sayfa nasıl geçicek yandım ben... Duygu'nun yaralı geçmişi, Sedat'ın geçmişi... İkisinin gelecekleri...

Derken derken ortalara geldim... Olaylar bir kızıştı... Yeni karakterler geldi. Selmasıdır, Dursunudur falan kitap hareketlendi ve kendine bağlamaya başladı. Bu andan sonra da ne zaman sıkılmaya başlasam hep bir olaylar oldu. Hep sonrasını merak etmeye başladım. Bu aşkta neler oluyor, oluyor mu falan... Sonra bir gece dedim biraz okuyayım ve 200 küsür sayfayı bir oturuşta bitirerek kitabı sonlandırdım. Sedat çok sertti ya, onu hala o kadar sevebilmiş değilim... Çoğu tur üyesi gibi benim de favori erkek karakterim Ali'ydi; favori kız karakterim de Aslı. Aliyle Aslı da bildiğin kedi köpek... Eh onları okumayı da özellikle bir sevdim :P


Yani kısa kesmek gerekirse, - o kadar ayrıntılı konusuna falan girmiyorum - biraz kalın olmasına ve ara sıra okurken zorlamasına rağmen çok güzel aman geçirilebilecek, bazen kalbiniz sızlayıp "Ah salak Duygu" derken, aynı sayfada kahkaha atıp "Heh Duygu, helal!" diyebileceğiniz, hem eğlenceli hem aşık bir kitap. Güldüğüm yerlerden birini de alıntı olarak koyup yorumuma son veriyorum... Çekilişe katılmayı unutmayın! Bu arada kitabın ilk 5 günde 2000 satıp 2. Baskıya girdiğini biliyorsunuz değil mi? Bu başarı boşuna olamaz...
 Alıntımız Bekir'den Ali'ye geliyor...
     Lan oğlum, benimle az uğraşmamıştın Trabzon'da, gün gelir hesap döner, keser döner sap sana girer.
a Rafflecopter giveaway

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder